Yazı Dizisi: İşyerinde Bireysel Gelişim III
Kişisel Olarak Yönlendirilen Öğrenme
Yazı dizimizin ikinci bölümünde “davranış değişimi” konusunu ele alarak sürecin nasıl işlediğini incelemiştik. Bu hafta yazı dizimizin son bölümü olan “kişisel olarak yönlendirilen öğrenme” konusunu ele alacağız.
Kişisel olarak yönlendirilen öğrenme kendi içinde bazı unsurları kapsamaktadır. Bunlar;
- Kişinin farkındalığı
- Öğrenmeyi merak duyarak, içindeki başarma isteği ile kendi başına başlatması
- Kariyer hedeflerinin bilincinde olarak, bu hedefler doğrultusunda bilgi ve becerilerini geliştirmesidir.
Peki kişinin öğrenme arayışına girme kararını ne etkiler?
Yukarıda saymış olduğum tüm unsurlar bireyin kişilik özelliklerinden içinde bulunduğu koşullardan olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenecektir. Örneğin kişinin almış olduğu eğitim, yaşı, bulunduğu yönetim kademesi, motivasyonu, bir durum karşısındaki tutumu bireyin bu kararı almasında rol oynayacaktır.
Bireyin kişilik özellikleri ve içinde bulunduğu koşullardan bazıları gelişim uygulamalarına katılımı doğrudan etkilerden bazıları da (eğitim, yönetim düzeyi vs.) sadece öğrenme arayışına girme kararını etkilemektedir.
Bireyin hem davranış değişimi hem de kişisel olarak yönlendirilen öğrenme aşamasında özyeterliliğe sahip olması gerekir. Yani bireyin hangi alanda olursa olsun yeteneklerini geliştirebileceğine inanması önemlidir. Yeni deneyimlerle karşılaştığında bilgi, beceri ve davranışlarının farkında olmalıdır. Bu farkındalığı alınan geri bildirimlerle sağlamak mümkündür.
Bireyin öğrenme arayışına girmesi için öncelikle bir ihtiyacın ortaya çıkması gerekir. Çalışanın mevcut yetkinlikleri ve sahip olması gereken yetkinlikleri arasında önemli ölçüde fark olması, teknolojik gelişmelerin değişimi, örgütün yapısal değişim kararı alması, geri bildirim alma isteği vs. bu kararı almasında etkili olacaktır. Bu koşullar doğrultusunda da kişi ihtiyacını belirledikten sonra uygun alternatifleri değerlendirip, kendisini geliştirmek için uygun bulduğu alanda gelişim uygulamalarına katılım gösterecektir.
Bireyin bu aşamada yöneticilerinden aldığı destek gelişim uygulamalarına katılmasını teşvik edecektir. Bu durumun tersini düşünürsek, bireyin destek görememesi bu uygulamalara katılımını olumsuz etkileyecek ve gelişimini engelleyecektir.
Dikkat etmemiz gereken en önemli aşama çalışanların yetkinliklerini geliştirmek için katıldıkları programlardan öğrendiklerini uygulayabilmeleri için uygun ortamın hazırlanmasıdır. Öğrenilenlerin sonuçlarından yararlanmak ancak öğrenilenlerin çalışma ortamında uygulanması ve değerlendirilmesiyle anlamlı olacaktır.
Bireysel gelişime değer veren herkes, bu aşamada olumlu sonuçlar elde ettikçe, yetkinliklerini geliştirdikçe ve yöneticilerinden aldığı destekle daha verimli işler üretebilecektir.
Gizem VARLI