Etkin Liderlik ve Organizasyonel Değişime Etkisi
Günümüz koşullarına ayak uydurmak istiyorsak, hem içinde bulunduğumuz organizasyon hem de biz bireyler için değişim kaçınılmazdır. Bu değişime uyum sağlamak, kendini geliştirmiş liderlerle planlı çalışmayı gerektirir. Aynı zamanda organizasyonel kültürün oluşturulması ve motivasyon araçlarının kullanılması değişimlere daha hızlı adapte olmayı sağlar. Lider, sahip olduğu becerilerle ekibini yönlendirerek organizasyonel değişimi teşvik eder.
Liderler, organizasyonel gelişimi yönetirken sahip olduğu liderlik becerileriyle;
-Değişimi planlayarak çalışanların işbirliğini ve sürece etkin bir şekilde katılımını,
-İletişim akışının çift yönlü yürütülmesini,
-Değişim sürecinde karşılaşılan problemlerin çözümünde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini planlayarak çalışanlara aktarılmasını,
-Ekibi oluşturan bireylerin, davranışlarının sonuçlarını daha kolay analiz edebilmesini
sağlar.
Organizasyonel değişimi sağlamak için gerekli olan liderlik özellikleri, organizasyonun yapısına ve hedeflerine göre farklılık gösterebilir. Ancak, liderin organizasyona hakimiyeti, empati, risk alma, başkalarını geliştirme isteği, ekip çalışmasına olan ilgisi gibi faktörlerin her liderde bulunması gerektiği kanaatindeyim.
Liderliği etkin bir şekilde yürütmek, içinde bulunulan organizasyona hakim olmanın yanında;
-Bazı sosyal becerilere,
-Ekip içerisinde işbirliğine,
-Sizin yardımınıza ihtiyaç duyan bireylerde olumlu duygular gelişmesine yardımcı olmayı ve yetkinliklerini geliştirmesi için uygun ortam yaratabilmeyi de gerektirir.
Etkili lider, hem kendi ihtiyaçlarını hem de ekibinin ihtiyaçlarını karşılıklı olarak giderebilmelidir. Lider, ihtiyaçlara cevap vermekten uzaksa değişimi gerçekleştiremez. Çalışanları kazanmak için hiçbir çaba sarf etmeden de organizasyonda ilerleme sağlanamaz.
Tüm bunların yanında empati, kendini tanıma ve analiz edebilme özelliğimizin olması liderliği etkin bir şekilde yürütebilme sürecinde bize yardımcı olacaktır. Liderler, diğer bireylere empati gösterirken ve onlara uyum sağlamaya çalışırken davranış değişimine neden olurlar. Ruh halimizin davranışlarımıza yansımasıyla içinde bulunduğumuz ya da liderliğini yaptığımız organizasyonu harekete geçirebilir ya da sıkıcı bir ortama dönüştürebiliriz. Eğer çalışma ortamınızda güler yüzlü hareket ederseniz çevrenize pozitif bir hava verir, ekibinizde de benzer davranışların yayılmasını sağlarsınız. Ekip içinde yayılan pozitif davranışlar, bireyleri birbirine bağlar. Birbirine bağlı ekipler ise her zaman daha iyi performans gösterir.
Çalışma hayatında yetkinlikleri çok gelişmiş olmasına rağmen görevlerinde sırf sosyal yönden iyi olmamaları nedeniyle işten çıkarılan kişiler mevcut. Peki liderlik yetkinliklerine sahip bu bireylerin olumlu davranışlar göstermesini ve pozitif duygular beslemesini nasıl sağlayabiliriz? Bu noktada sosyal zeka becerilerini geliştirmelerini besleyecek ortamı hazırlamalıyız. Daha sonra bireylerin değişim istekliliğini değerlendirerek, her bir bireyin vizyonu geliştirilmeli.
Her çalışanı, sosyal yönden güçlü ve zayıf yönlerini belirlemesini sağlayarak, hangi becerilerinde iyi olduğunu ve hangilerini iyileştirmesi gerektiği konusunda kendisini analiz etmesini teşvik etmeliyiz. Bu kapsamda kısa sorularla yazımın giriş bölümünde bahsettiğim sosyal zeka becerilerine sahip olup olmadığımızı anlamaya çalışalım.
Empati | Birlikte çalıştığınız kişilerin motivasyonunu olumlu ya da olumsuz etkileyen unsurları anlar mısınız? |
Takım çalışması | Ekibinizdeki çalışanların işbirliğini nasıl teşvik edersiniz? |
Uyum sağlama | Ekibinizdeki çalışanlara karşı duyarlı mısınız? Onları dikkatli bir şekilde dinleyip, hislerini anlayıp kolayca uyum sağlamasını teşvik edebilir misiniz? |
Gelişimi desteklemek | Birlikte çalıştığınız kişilere koçluk yapar mısınız? Diğer çalışanların profesyonel gelişimleri için geri bildirim sağlar mısınız? |
Şimdi sosyal zekamızı nasıl geliştireceğimize karar verelim. Bu becerileri geliştirmek için:
- Doğrudan kendimize bir rol model belirleyebiliriz.
- Bizi gözlemleyerek kendimizi sorgulatabilecek bir koçla çalışabiliriz.
Bu şekilde ihtiyaç duyduğumuz becerileri kazanarak istediğimiz alanda daha da uzmanlaşabiliriz. Aynı zamanda koçtan aldığımız eğitimle, doğrudan bağlı olarak çalıştığımız ruhsal gerilim gösteren kişilerdeki davranış değişimlerini ve nedenlerini kolayca analiz edebiliriz. Şunu unutmayalım ki; insanlar kendini çalışma ortamında iyi hissettiğinde daha iyi performans gösterecektir. Bu nedenle, liderler ekiplerinden en iyi performansı almayı hedefliyorlarsa, bunu ancak ekiplerinde pozitif bir ortam sağlayarak elde edebileceklerini unutmamalıdır.
Gizem VARLI
Farkındalık yaratması dileğiyle..